Kişilik Bozuklukları

Kişilik bozuklukları, nasıl düşündüğümüzü, hissettiğimizi ve davrandığımızı etkileyebilen zihinsel sağlık durumlarıdır. Birçok farklı kişilik bozukluğu türü olmakla birlikte, en yaygın olanları Borderline Kişilik Bozukluğu, Narsisistik Kişilik Bozukluğu, Antisosyal Kişilik Bozukluğu ve Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu’dur.

Borderline

Borderline Kişilik Bozukluğu, aşırı ruh hali dalgalanmaları, dürtüsellik, öfke ve ilişkileri sürdürmede zorluk ile karakterizedir. Bu bozukluğu olan kişiler duygularını kontrol etmekte güçlük çekebilirler ve kendilerine ve başkalarına zarar verebilecek şekillerde hareket edebilirler.

Narsisistik Kişilik Bozukluğu

Narsisistik Kişilik Bozukluğu, abartılı bir öz-önem duygusu, beğenilme ihtiyacı ve başkaları için empati eksikliği ile karakterizedir. Bu bozukluğa sahip kişiler, kendi ihtiyaç ve duygularıyla aşırı derecede ilgilenebilirler ve başkalarının duygularını tanıyamayabilir veya anlayamayabilirler.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Antisosyal Kişilik Bozukluğu, başkalarının haklarını hiçe sayma, empati eksikliği ve anlamlı ilişkiler kuramama ile karakterizedir. Bu bozukluğa sahip kişiler suç teşkil eden davranışlar sergileyebilir, işlerini sürdürmekte güçlük çekebilir ve kurallara uymakta güçlük çekebilir.

Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu

Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu, düzen, mükemmeliyetçilik ve kontrol ile aşırı meşgul olma ile karakterizedir. Bu bozukluğa sahip kişiler karar vermede güçlük çekebilir ve çevrelerindeki değişikliklere uyum sağlamada zorluk yaşayabilir.

Siz veya tanıdığınız biri kişilik bozukluğu belirtileri gösteriyorsa, profesyonel yardım almanız önemlidir. Kişilik bozukluklarının teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi zor olabilir, bu nedenle kalifiye bir ruh sağlığı uzmanı teşhis sağlayabilir ve bir tedavi planı oluşturabilir. Kişilik bozukluklarının tedavisi, danışmanlık, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişikliklerini içerebilir. Doğru yardımla, kişilik bozukluğu olan kişiler semptomlarını yönetmeyi öğrenebilir ve sağlıklı, üretken bir yaşam sürdürebilir.

Kişilik bozuklukları akıl hastalıkları kategorisinde değildir.

Kişilik bozukluklarının akıl hastalıkları ile aynı olmadığını not etmek önemlidir. Kişilik bozukluğu olan kişilerde depresyon veya anksiyete gibi belirtiler görülebilse de bu belirtiler ruhsal hastalıklarla aynı değildir. Ayrıca, kişilik bozukluklarının bir zayıflık veya kişisel başarısızlık belirtisi olmadığını unutmamak önemlidir. Doğru yardım ve destekle, kişilik bozukluğu olan insanlar tatmin edici ve anlamlı hayatlar sürebilirler.

Kişilik bozukluklarına herhangi bir faktörün neden olmadığını bilmek de önemlidir. Aksine, genetik, çevresel ve sosyal faktörlerin bir kombinasyonunun sonucudur. Araştırmalar, kişilik bozukluğu olan kişilerin bozukluğu geliştirmeye genetik bir yatkınlığı olabileceğini, ancak çevresel ve sosyal stres faktörlerinin de rol oynayabileceğini düşündürmektedir. Bazı durumlarda, çocuklukta yaşanan travmatik deneyimler kişilik bozukluğu geliştirme olasılığını artırabilir.

Son olarak, kişilik bozukluklarının tedavi edilebilir olduğunu bilmek önemlidir. Doğru yardım ve destekle, kişilik bozukluğu olan kişiler semptomlarını yönetmeyi öğrenebilir ve sağlıklı, üretken bir yaşam sürdürebilir. Kişilik bozukluklarının tedavisi tipik olarak danışmanlık, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişikliklerini içerir. Güvenebileceğiniz ve sizin veya sevdikleriniz için kişiselleştirilmiş bir tedavi planı oluşturabilecek bir akıl sağlığı uzmanı bulmanız önemlidir. Doğru yardımla, kişilik bozukluğu olan kişiler semptomlarını yönetmeyi ve mutlu, tatmin edici hayatlar yaşamayı öğrenebilirler.


Psikiyatrik hastalıklara dair…

Depresyon

Yaygın psikolojik hastalıkların başında gelir. Üzüntü duyulan olaylara veya zevk alınan etkinliklere karşı duygusuz kalma durumu olarak da tanımlanabilir. Kendini sürekli üzgün hissetmek, olaylara karşı duygusuz kalmak, uyku sorunları, enerji kaybı veya halsizlik, ilerleyen safhalarda intihar düşüncesi ile karakterizedir. Depresyon tanısının konulabilmesi için belirtilerin aralıksız olarak en az iki hafta devam etmesi gerekir. Depresyon tedavisinde ilaçlar ve psikoterapi birlikte uygulanır. Tedavinin başarılı olma ihtimali yüksektir.

Obsesif Kompülsif Bozukluk

Bir aktiviteyi tekrar tekrar yapma ihtiyacı duyduğu, istenmeyen düşünceler, fikirler ve duyumlara (takıntılara) sahip oldukları anksiyete bozukluğuna obsesif kompulsif bozukluk (OKB) diyoruz. OKB’si olan birçok insan, takıntılarının doğru olmadığını bilir veya doğru olmadığından şüphelenir. Bir kısım OKB’li insan ise bu şüphelerin doğruluğuna inanır. Takıntıların doğru olmadığını bilseler bile OKB’li kişiler odaklarını saplantılardan uzak tutmak veya zorlayıcı eylemleri durdurmak konusunda zorlanır. Hastalar, OKB’li olduklarını kabullenerek ve bununla baş etmeyi öğrenerek tedavilerin daha iyi seyretmesini sağlayabilir. 

Panik bozukluğu

Nedensiz yere aniden ortaya çıkan dehşet, korku, panik ve telaş hisleri ile nöbet şeklinde yoğun bir sıkıntıya neden olan psikiyatrik hastalıktır. Ataklar halinde kendini gösterir. Atakların sıklığı, süresi ve şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterir. Terleme, çarpıntı, göğüs ağrısı, nefes darlığı, ölüm korkusu gibi belirtiler içeren panik bozukluğun tedavisinde ilaç tedavisi ile bilişsel davranışçı tedavilerden herhangi biri veya iki tedavinin kombinasyonu tercih edilebilir. 

Bipolar bozukluk

İki uçlu duygu durum bozukluğu olarak da bilinen ‘bipolar bozukluk’, kişinin kendini çok iyi hissettiği bir durumdan sonra bir anda olumsuz düşüncelere kapılma ve içine kapanma şeklinde bir ruh haline bürünmesi ile karakterize tablodur. Bir diğer tanımla, bireyin iki farklı uç nokta arasında gidip gelmesi halidir. İlaç tedavisiyle kontrol altına alınabilir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu

Genellikle çocukluk döneminde başlar ve yaşam boyu etkileri görülür. Odaklanma güçlüğü, unutkanlık, işleri aksatma, organizasyon yapmakta güçlük çekme, verilen görevi devam ettirmekte zorlanma gibi belli başlı sorunları içerir. Hastalar çoğunlukla zihinlerinde gelişen olayları takip etmekte zorlandıklarını, herhangi bir konuya odaklanamadıklarını belirtirler.

Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB)

Günlük yaşamın içerisinde doğal olarak yer alan hafif ve baş edilebilir düzeydeki kaygının yerini sürekli olarak devam eden, aşırı düzeyde ve duruma uygun olmayan türde endişe ve karamsarlığa bırakması halidir. Günlük yaşamı olumsuz etkilediği hallerde bir hastalıktan bahsedilebilir.

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)

İnsan hayatını tehlikeye atan, güvenliğini tehdit eden korkunç ve tehlikeli durumlar ‘travma’ olarak tanımlanır. Ağır trafik kazaları, doğal afetler, ölümcül hastalıklar, savaşlar travmatik olaylar olarak örneklendirilebilir. Travma sonrası stres bozukluğu ise böyle travmatik durumlardan sonra bireylerde meydana gelebilecek olan ruhsal bir hastalıktır. 

Sosyal fobiler

Sosyal fobi, bireylerin günlük yaşamında diğer insanlar ile olan etkileşimini içine alan olaylarda gözlenen bir tür kaygı bozukluğudur. Başlıca kaynağı, bireylerin sosyal çevresindeki insanlar tarafından küçük görülme ve olumsuz karşılanacaklarını hissetmeleridir. Bu hastalığın bir diğer adı sosyal anksiyete bozukluğudur ve dünya toplumlarında oldukça yaygın olarak görülür. 

Uzman Doktor Faruk Alizadegan (Psikiyatrist-Psikoterapist)

Psikiyatri ile ilgili danışmak istediklerinizi Facebook, İnstagram ya da WhatsApp iletişim hattımı kullanarak iletebilirsiniz. Online terapi almak için aynı şekilde WhatsApp iletişim kanalını kullanarak randevu talep edebilirsiniz.